Menüsü olmayan restoran
Menüsü olmayan bir restoranı nereye şikâyet edebiliriz?
Tüketici köşesinde bir vatandaşımız gittikleri restoranda kendilerine menü verilmediği için bu restoranı şikayet etmek istediklerini belirtiyor. Evet, her restoran bir menü bulundurmak ve müşterilerine sunmak zorunda. Böylece farklı çeşitlerden arzu etiğiniz yemekleri fiyatlarını da görerek seçebilirsiniz. Menü olması, sadece seçenekleri değil müşterinin kendi bütçesine göre gelebilecek hesabı aşağı yukarı belirlemesini de sağlar.
Peki, menüsü olmayan bir restoran olabilir mi?
Yıllar önce İtalya’da Floransa yakınlarında ziyaret ettiğimiz bir şirketin sahibi bizleri unutamayacağımız bir akşam yemeğinde misafir etmek istediğini söyledi. Gideceğimiz restoran hakkında merak uyandırmak için çok fazla detay vermese de biraz yol alacağımızı ve değişik bir yer olacağını söylemek ile yetindi.
Akşamüzeri buluştuktan sonra yaklaşık 45 dakikalık bir dağ yolu yolculuğu sonrası bir tepenin üzerinde geniş bir alana yayılı taştan yapılmış restorana ulaşmıştık. Garsonlar rezervasyonlarımızı teyit ettikten sonra bizi masamıza yerleştirdiler.
Bir garson masamıza gelerek siparişlerimizi almak istediğini söyledi. Doğal olarak “Menüde neler var?” diye sorduğumuzda “Bu restoranda menü yoktur, canınız ne isterse sadece sizin için pişirilecektir” cevabı bizi epey şaşırtmıştı.
Etlerinin güvenilir olduğundan emin olduktan sonra kolay yapılabilecek bir yemek sipariş ettik. Az sonra bir aşçı yanımıza üzerinde yemek malzemelerinin olduğu bir araba ile geldi. Arabayı masamıza yanaştırarak yemekleri yanımızda hazırlamaya başladı. Ben ilk kez karşılaştığım böyle bir durumda aşçıyı izlerken, istersek bizimde ona yardımcı olabileceğimizi söyledi.
Hazırlıklar bittikten sonra “Bizimde bir tuzumuz bulunsun” kabilinden yemeğin tuzunu katarak pişmeye gönderdik.
Diğer masalarda da benzer manzaralar şakalar ve kahkahalar ile devam ediyordu. İtalyanca bilmediğimiz için aşçı ile tam iletişim kuramasak da bizi misafir eden İtalyan dostumuz isteklerimizi iletmekte bize yardımcı oluyordu.
Takdir edersiniz ki böyle bir restorana gitmek, yemeğin hazırlanması, pişirilmesi, yenmesi uzun bir zamanı alacaktır. Zaten restoran böyle bir konsept ile tasarlandığı için kimsenin acelesi etmeden, bir geceyi restoranda geçireceği şekilde düzenlenmiş.
Bu olayı yaşadığım dönemlerde ülkemizde ve dünyada inovasyon fikri böylesine yaygın değildi. Hatta şimdilerde şirketlerimizde fırtına gibi esen kaizenler, yalın üretim tekniklerinin o dönemlerde esamisi bile yoktu.
Gittiğimiz restoranın uygulamaları ve konsepti açısından harika bir inovasyon örneği olduğunu söylemek isterim. Menünün bulunmaması ile oluşan özgürlük, müşterilere istedikleri her türlü yemeği sipariş etme olanağı sunulması, aşçıların müşteriler ile birebir iletişim kurması, siparişi veren müşterinin gözü önünde yemeğin hazırlanması, dilerse müşterinin de yemek hazırlanmasına katılması ve böylelikle müşteriye yalnızca tüketme zevki değil yemeğin hazırlanma zevkinin de tattırılması Türkçe’ye yenileşim olarak çevrilmiş olan inovasyonu anlamak için önemli bir örnek olabilir.
Menüsü olmayan restoran örneğinden yola çıkarak iş hayatımızın her noktasında, yaptığımız işte inovatif yaklaşımlar yapmamız ve işimizi farklılaştırmamız mümkündür.
Sadece işlerin durgunluğundan şikayet etmek, aynı sorunun her şirkette olduğunu düşünerek avunmak, problemlerin bizim çözebileceğimizden daha büyük boyutlu olduğunu düşünmek ile hiçbir şey yoluna girmiyor. İnovasyon artık yeni dönemin mottosu.
Farklı olun, farklı kalın.
İsmail Hakkı KAVURMACI