Şirketinizdeki görünmez el
Şirketinizdeki görünmez el – İsmail Hakkı Kavurmacı
Şirketiniz ile yatıp kalkıyorsunuz. Stratejiler geliştiriyor, ürünler tasarlıyor, analizler yapıyor, şirketinizi büyütmek ve geliştirmek için ekibiniz ile çalışıp çabalıyorsunuz. Ancak siz ne yaparsanız yapın, şirketinizin içindeki görünmez el bildiğini yapıyor, sizin adınıza fiyatları belirliyor ve piyasada ki dengeleri oluşturarak şirketinize yön veriyor.
“Herkesin bencil olduğu bir toplumda uyum, bilinçli bir müdahale olmasa da kendiliğinden oluşacaktır. Bunu sağlayan görünmez el, piyasa ilişkileridir. Her şirket kendi çıkarı peşinde koşarken, sermayesini arttırmaya çalışırken, topluma katkıda bulunur.”
İktisat Biliminin kurucusu olarak sayılan Adam Smith 1776 yılında yazdığı Milletlerin Zenginliği isimli kitabında açıkladığı “görünmez el” kuramı ile devletin ekonominin işleyişine müdahale etmesine gerek kalmadan piyasaların kendi kendine dengeleri oluşturacağını, bunu sağlayan gücün görünmez el olduğunu belirtmiştir. İskoçyalı olan Adam Smith on yıl süren çalışmalarını yayınladığı kitabının gördüğü büyük ilgi sonrası İskoçya’da vergi ve ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı olarak atanmıştır.
Görünmez el prensibine göre üretici üretmiş olduğu ürüne bir fiyat belirleyerek piyasada var olmaya çalışırken, bu ürünü tüketen tüketici de kendi çıkarlarını korumaya çalışır. Eğer fiyatlar çok yüksek ise ürüne talep oluşturmaz dolayısıyla fiyatlar üretici ve tüketicinin kabul edebileceği bir dengeye gelir.
Görünmez el sadece piyasa dengelerini gözetmez, piyasalarda var olan üreticilerin ahlaki bir değere de sahip olmasını öngörür. Eğer piyasalarda geçerli olan yazılı veya yazılı olmayan kurallara uymayan bir tüketici var ise görünmez el hemen onu alıp piyasa dışına itecektir. Aynı şekilde toplumun değer verdiği kaynakları sorumsuzca kullanan bir tüketici var ise onu da hemen piyasanın dışına itecektir.
Üretici ve tüketicinin taleplerinin uyuşmazlığı söz konusu ise bir şekilde görünmez el piyasayı dengeye getirebilmek, temiz bir piyasa oluşturmak için elindeki gücü ister istemez kullanacaktır.
Biz her yazımızda olduğu gibi konuya güncel yaşantımız ve şirketlerimiz penceresinden bakacak olursak; görünmez el kuramına göre müşteriyi ve tüketiciyi göz ardı ederek sadece kendi çıkarını ön planda tutan bir üretici/tüketici piyasada varlığını sürdüremeyecektir. Şirketler sadece kendi çıkarlarını değil, toplumun çıkarlarını da korumak zorundadır. Nitekim bu kurallar günümüzde toplam kalite felsefesi içinde de temel teşkil etmekte, tüm standartlarda yer almaktadır.
Müşteri gözü ile bakmak, müşterinin belirlediği şartlara ve isteklere uymak aynı zamanda standartlarında gereği olarak tüm şirketlerin uymak zorunda olduğu şartlardır. Buna göre fiyatlar piyasanın denge unsurudur.
Eğer üretim azalırsa fiyatlar yükselir, aynı şekilde daha fazla emek ve sermaye gerektiren ürünleri daha pahalı hale getirir. Fiyatların yükselmesi halinde kar giderek artacağından yatırım ile arz talebe yaklaşacak ve piyasa dengeye gelecektir. Arz talebi aştığı sırada fiyatlar düşecektir bu da firmaların üretimlerini kısmasına sebep olacaktır, böylece hiçbir müdahale olmadan her şey bir dengeye gelecektir.
Piyasa kuralları hiçbir zaman karlı bir ürünün yer aldığı pazarı serbest bırakmaz. Yeni oyuncular hemen karlı alana yönelerek o sektörde oluşan ranta ortak olacaklardır.
Günümüzde bunun örneklerini hemen her sektörde görmek mümkündür. Bir sektör veya üründe oluşan yüksek değer ile artık tekel şirketler kalmamış, yeni girişimci ve yatırımcılar arzı yükselterek piyasa dengelerini oluşturmuşlardır. Peki, piyasalarda mevcut olan bu sistemi nasıl yönetebiliriz diyecek olursanız; alınabilecek kritik bir önlem yeni oyuncuların pazara dahil olmasını engellemek üzere stratejiler kurmak olabilir. Ürününüzün farklılığının, müşteriye kattığı değerin ne olduğunu, müşterinin gözünde sizi farklılaştıranın ne olduğunu ve diğer oyuncuların geliştiremeyeceği size has, benzersiz temel yeteneğinizin ne olduğunu düşünmek bu stratejiyi oluşturmak için hesaba katmanız gereken hususlardan. Temek yetenek, sizlerin şirketleri için taklit edilemez, benzersiz, kopyalanamaz ve rakiplerin kolaylıkla geliştiremeyeceği bir yeteneğini ifade etmektedir. Sizlerin temel yetenekleri nelerdir? Bu konunun analizini memnun kalacağınız cevaplarla karşılaşmanız ümidiyle sizlere bırakıyorum.
İsmail Hakkı KAVURMACI