Imai`nin Şemsiyesi, KAİZEN
Ülkemizde ve belki de dünyada, başta otomotiv – sanayi sektörü olmak üzere, kalite kavramlarıyla tanışan herkesin, özellikle 90`lı yılların sonundan itibaren, giderek ‘günlük iş hayatında kaliteden sonra en çok teleffuz edilen kelime hangisidir?`, diye sorulsa, şüphesiz bir çoğumuz "KAIZEN" diyecektir. Son 15-20 yılda üzerinde en çok konuşulan, yazılan -çizilen, eğitimler düzenlenen ve uygulamalara konu olan bu kavram, bu tekniğin eğitim ve uygulamalarının içinden gelen-geçen on binlerce, belki de yüz binlerce insanın belleğinde yaşam boyu silinmeyecek bir şekilde, ‘SÜREKLİ İYİLEŞTİRME’ olarak yer etmiştir.
Öğretinin babası Japon Masaaki Imai’nin de bir şemsiye altında topladığı ve büyük bir kısmına çok kişinin aşina olduğu on altı farklı konu-tekniği kapsayan bir tanım olmasından mı nedir, aslında çoğumuzun “kaizen” deyince aklına, anlamıdan öte uygulamalar açısından hep farklı örnekler gelir. Imai’ye göre; ‘Müşteri Yönelimi’nden ‘Yeni Ürün Devreye Alma’ya, ‘Robot Kullanımı’ndan Otonomas-yon’a, 5S’den TPM’e, ‘Öneri Sistemi’nden ‘Verimlilik İyileştirme’ye, ‘İşyerinde Disiplin’den İşçi-Yönetim İşbirliği’ne, ‘K.K. Çemberleri’nden ‘Küçük Grup Faaliyetleri’ne, ‘JIT’den Kanban’a, ‘Toplam Kalite Kontrol’den ‘Sıfır Hata’ya birbirine benzeyen ve benzemeyen bir çok konu-tekniği içine alan bu şemsiyenin bütün bunları KAIZEN adı altında topladığının, çoğumuz farkında olmayabilir.
‘Japonya’nın Rekabetteki Başarısının Anahtarı, Kaizen’ adlı kitabında; “Kaliteden söz edildiğinde akla ilk gelen genellikle ürün kalitesi olmaktadır. Oysa bu doğru değildir. TKK’de insan kalitesi her şeyden önce gelir. TKK ‘insana kaliteyi işlemek’ üzerine kuruludur. Çalışanlarına kaliteyi işleyebilen bir şirket kaliteli üretim yolunu zaten yarılamış demektir.” Ve hemen ardından “İnsanlara kaliteyi işlemek onların KAİZEN bilincini kazanmasına yardımcı olmak demektir.” diyen Imai, bir taraftan kaizenle kalitenin ikiz kardeş olduğunu ima ederken diğer taraftan, ülkemizde ve genelde batıda, bu öğretileri yaşamımıza uyarlamada Japonlar’dan, sözde değil ama özde, en fazla ayrıldığımız nokta galiba “insanda; daha doğrusu insana saygıda” düğümlenmektedir.
Çalışanların problem çözme araçlarının kullanımı konusunda eğitilmesi ve belirledikleri problemleri bu araçları kullanarak çözmelerinin sağlanmasına vurgu yapan Imai, “Problem bir kez çözüldükten sonra, ileride tekrarlanmasını önlemek üzere ulaşılan sonuçlar standartlaştırılmalıdır. Kişi bu sürekli iyileştirme döngüsünde KAİZEN bilincini edinir ve işinde KAİZEN’e ulaşmak için disiplinini kurar.” der ve ekler; “KAİZEN stratejisi yürürlükteki standartlara sürekli bir meydan okumadır. KAİZEN için standartlar sadece daha daha iyi standartlarla değiştirilmek için vardır.”
İşte bu noktadan hareketle Kavurmacı YGKM de bir süreden beri “Standartlarınızı Yükseltiyoruz”u klişeleştirmiş ve eğitimlerin vazgeçilmez bir sloganı yapmıştır. Bunun yanında her eğitimi bir sonraki eğitim için bir iyileştirme fırsatı olarak görüp, gerek içerik gerekse anlatımı ve vak’a analizleriyle konu işlemede yenilikler yapmayı şiar edinmiştir. Bu çerçevede KAİZEN eğitimininin etkinliğini artırma amacıyla da vak’a analizlerinde Kaizen Öncesi ve Sonrası durumu katılımcıların görsel olarak canlandırabilecekleri legolarla uygulamayı devreye almış bulunmaktadır.
Her yerde, her şeyde KAİZEN. Eğitimde de.
———
Hüseyin Ergün