Yönetim dünyasının çok bilinmeyenli denklemi içerisinde sayısız ilke ve teoriler yer almaktadır. Bunlardan bir kısmı sadece teori olarak kalmaktan öte gitmezken bazıları da genel kabul görmüş,bilimsel olarak denenmiş ve her zaman geçerli olan ilkelerdir. Bir kısmı ise tamamen felsefik bir yaklaşım ile yaptığımız hataları yüzümüze vurarak öğretici olmaya çalışırlar.

Peter İlkesi de biraz felsefik biraz mizahi yaklaşım ile şirketlerimizde çalışan insan kaynaklarının yeteneksizlikleri üzerine analiz yapan ve yeteneksizliğin evrensel bir şey olduğundan yola çıkarak  yanlışlarımızı  yüzümüze vurmaktadır.

Dr.Laurance J.Peter ve Raymond Hull tarafından tarafından yazılan Peter İlkesi adlı kitap 1980 yılında Amerika’da yayınlandıktan sonra satış patlaması yaşanmış, kitabın gördüğü ilgiden dolayı aynı yazarlar tarafından yazılan Peter’in Reçeteleri ve Peter’in Görüşleri isimleri ile yayınlanan diğer kitaplar ilk kitapta olduğu kadar yeteri ilgiyi görmemiştir. Her üç kitapta 1984 yılında Türkçe’ye çevrilmiş, ikinci baskıları sonrası raflardan kalkmıştır.Meraklı okuyucular belki hala kitapçıların raflarında kalmış eski baskılarını bulabileceklerdir.
 



Yazarlar, organizasyonlarda gerçekleştirilen görevler ve bunları gerçekleştirenlerin yeteneksizlikleri konusunda yüzlerce örnek olay üzerinde yapmış oldukları incelemelere dayanarak Peter İlkesini şöyle tanımlamışlardır.

Hiyerarşik bir organizasyonda yer alan her birey kendi yeteneksizlik düzeyine doğru yükselme eğilimindedir.

İlkeye göre;

Yeterince süre olduğu ve yeterince hiyerarşik basamak bulunduğu sürece her görevli kendi yeteneksizlik düzeyine ulaşır ve orada kalır.Dolayısı ile her görev onu gerçekleştiren yeteneksiz insanlar ile doldurulma eğilimindedir.

Doğaldır ki iş dünyasında bir çok başarılı organizasyonlarda mevcuttur.Bu organizasyonlar son derece rekabetçi ve global yapılara sahip olabilirler.Ancak ilkeye  göre bu organizasyonlar henüz kendi yeteneksizlik düzeyine erişmemiş insanlar tarafından yönetilmektedirler.Bir gün bireyler kendi yeteneksizlik düzeylerine ulaştıklarında o başarılı organizasyonlarda iş dünyasından ayrılmak zorunda kalacaklardır.

Tüm organizasyonlar içerisinde yer alan insanları hızla yeteneksizlik düzeyine itme eğilimindedirler.Eğer insanların bir çekiş gücü var ise bu eğilim daha da hızlanacaktır.Çekiş gücü ,bir kişinin hiyerarşide kendisinin üstünde olan bir kişiye olan yakınlığıdır.Bu yakınlık akrabalık,hemşerilik,evlilik yada dostluğa dayanabilir.Organizasyon çekiş gücüne açık ise yeteneksiz insanların organizasyonu doldurma süresi çok daha hızlanacaktır.

Çocukken hepimize büyüyünce ne olacağımız sorulurdu.Gelenek devam ediyor.Şimdi biz çocuklarımıza büyüyünce ne olmak istediklerini soruyoruz.Bazen de onları olmalarını istediğimiz yöne doğru yönlendiriyoruz.Eğer derslerine çok çalışırlarsa başarılı olacaklarını söylüyoruz.Teoriye göre de çok çalışırsak daha başarılı olacağımız ve daha yukarılara doğru daha hızlı tırmanacağımız bir gerçektir.Böylece kendi yeteneksizlik düzeyimize doğru daha erken varacağızdır.Bu noktada çok çalışmamak gerektiği şeklinde bir çelişki ortaya çıksa da teori bizim her zaman başarılı olduğumuz bir konumda çalışmamız gerektiğini öğütlemektedir.

Mesela şirketimizde yeni işe giren bir pazarlama personelini ele alalım.İşinde elde ettiği tecrübelerin ve gösterdiği çabanın mükafatı olarak bu kişi bir müddet sonra boşalan şef pozisyonu için atanacaktır.Oysa bu kişi eski pozisyonunda başarılı ve şirketine de katmadeğer sağlamaktadır.Şeflik pozisyonunda geçirilen birkaç yıl sonra muhtemelen müdür olacak ve yeterli zaman var ise genel müdürlüğe kadar ilerleyecektir.Sonuçta bu kişi kendi yeteneksizlik düzeyine doğru çekilecek ve orada duracaktır.

Yazarlar hiyerarşilerin muhakkak bir bilim dalı olarak incelenmesi gerektiğini belirtmişler ve bu bilim dalınıda “hiyerarşiyoloji” olarak adlandırmışlardır.

Kişiler bulundukları pozisyonlarda kendi beceriksizliklerinin bilincine varıyorlarmı?

Böyle bir durumda görev yetersizliğinin nedeni olarak kendi beceriksizliğini ve görev yeteneksizliği nedeni olarak da  yükselmeyi gören kişi yoktur.İnsanlar kendi durumlarını kurtarmak için sürekli başkalarını suçlamaktadırlar.

Organizasyonlar yeteneksiz insanlar ile doludur.Yeteneksiz insanlarda hiyeraşiyi oluştururlar.Çünkü şirketin çökmesi ile işsiz kalacaklarını bilirler ve hiyerarşinin sürmesi için ellerinden geleni yaparlar. Bunun sonucu organizasyona sürekli yeteneksizleri istihdam ederek sarmalı devam ettirirler.

Bir yeteneksiz diğer yeteneksiz ile birleştiğinde toplamı yeteneksizliğe eşittir.
 
Ne yazık ki insanlar kendilerinin yeteneksiz olduklarının farkına varmazlar ve problemi hep kendileri dışında ararlar.Onlara göre kendileri dışındaki her kes yeteneksizdir.Ancak yan masada çalışan arkadaşıda onun yeteneksiz olduğunu düşünmektedir.

Peter İlkesine göre insanlık er geç kendi yeteneksizlik düzeyine erişecektir.

İsmail Hakkı KAVURMACI